Yıl 1969 Hiç  düşündük mü geçen yılları, anıları, Masum tertemiz çocukluğumuz.  İlk okul  yıllarımız mazide kalan anılarımız. Okul  çıkışı zil çalar koşarak pazarın yolunu tutardık  .  Çocukluk ya her  şeyi merak eder  biraz  pazarda  takılırdık .  Çif taşla dönen Hatun değirmeninden  başlardık oyalanmaya bentlerinden  bir şey ler salar arkasından bakardık. Değirmen o yıllarda hiç durmazdı değirmen aştı , mısır ekmeğiydi, Somun ekmeği lükstü .değirmen durunca sorun olurdu  mısırlar değirmende birikirdi. İşte o günlerde yaşadık .

       Bakkal Harun dayı Kantar o Ali dayı Dişçi Erol ağbi. Saatçi Hasan enişte tek gözüne taktığı mercekle saat tamir ediyor. Galip dayı Oğlu Remzi dayı ile tahta kepenkli dükkanda. Remzi dayının mis gibi kokan bisküvi tenekeleri. Remzi dayı Kırmızı  çizgili  şekerlerden varmı.

      Kadir dayı yeni basmalar geldimi ?  Recepdayının örsevurduğu çekiç sesleri müzik ritimleri gibi Yakup amca yumurta yı kaça alıyorsun ? Hacı Ali dayı nasılsın. Taybelerin Ali dayım Bu Bayram da da misafirlere yemek veriyorsun değil mi.

     Cemil Ağa  dayı Fındık kaç lira oldu. Berber Temel ağbi sırada adam var mı? Hasan ağbi çayın çok güzel olmuş. Ali dayın kaynak işimiz var. Mustafa dayı şeker varmı ?

     Mustafa ağbi Muharrem nerede. Nihat ağbi Ahmet ağbiye ben ölçü vermiştim Pantolon dikilmiş olması lazım.

Mustafa ağbi benim ayakkabı tamir oldu mu, Yurdagül abla ekmek tazemi?

    Tahtacı  Sali  dayı  bakırlara öyle itinalı vuruyor ki beni duymuyor Sali amca bizim tencere kalaylandımııı. Ünal ağbi Sali ağbi nasılsınız.

    Değirmencilerin kahvesinin önü dolu. Ömer dayı Değirmen Bendinin kenarına yeni inşaat başlamış. Terzi Muzaffer ağbi kolay gelsin. Yellemenin Hasan dayı arabanın tamiri ile uğraşıyor. Keşçi Mustafa dayı Bugün geç kalktı Giresun’a bir şey le re kızmış anlaşılan.

    Mehmet gil in Cevat ağ bi karabulduğa yük götürüyor. Mollanın kamyonu pazarın düzünde duruyor. Hacı Ahmet eniştem sipariş aldığı takım elbiseleri yetiştirmeye çalışıyor.

   Öğle  yemeklerimizi yediğimiz Onbaşıların  hasan dayının tahta kepenkli taş fırınlarını , Kapısı  cıvıl cıvıl  -- Bana yarım  ekmek , bana  çeğrek  arasına  çeğrek yağ koy sesleri. Mehmet alilerin Osman dayı dükkanın önünde Karşıda Mevlüt Dayı ve postacı ile sohbet ediyorlar.

  Atölyeci hasan dayı tahta biçiyor Yaldere li dişçi  pencereden bankacı ile konuşuyor Hatun değirmeninin sesinden pek anlaşılmıyor . Nahiye müdürünün ördekleri derede akıntı ile dönek göle kadar inmişler.

   O GÜNLER ŞİMDİ NEREDELER.                          Muzaffer kolukısaoğlu