Bu dünyada yaradılışının bir gaye bir sebebinin ve anlamının olduğunu bilen. Bu dünyaya boş yere gelmediğinin bilincinde ve düşüncesinde olan insanlar bir tarafa, bu koskoca Gök Kubbe altında ne tuhaf ki ne gayesi ne de bir hedefi olan öylesine bir garip düşünce...
İNSAN DOĞAR Can olur, can gelişir güç olur, güç oluşur İkrar olur İkrar Adalet doğurur. Adalet oluşursa Kemal (Kamil ) olunur.
İNSAN Değerli bir varlıktır. Yaradan onu farklı donatmıştır. Doğumu ile her can gelişir gelişen can yavaş yavaş güç kazanır. Güç de İkrarı kazandırır. (doğru şekilde söyleme, açıkça söyleme) kazanılan güzel donanımlar ile de Adalet elde edilir.
Yaradan Adil olmayı, adaletli olmayı kullarına bir görev olarak vermiştir. İnsanlar adil ve adaletli olursa sistem ve düzen asla Adaletsiz olmaz. Tam tersi olursa, yani İnsanlar adil değil ise orada ne yaparsanız yapın Adaleti sağlamanız mümkün olmaz.
Bir insan Adaletli ise bu onun en büyük sermayesi ve kuvvetidir. Fakir olsun, güçsüz olsun, makam mevkii sahibi olmasın. Adil olan İnsanı toplum asla yalnız bırakmaz. Çünkü o Adaletli ve Emin kişidir. Adil olmayan İnsanlar da toplum tarafından asla kabullenilmez.
Ne gayesi ne de bir hedefi olmayanlar için her şey toz pembe. Bu dünyaya ne için geldiğini bilen bir hedefi ve gayesi olanlar için Elbet de ki Adil olmak Zordur. Hiçbir Zafere Çiçekli yollardan gidilmemiştir denir ya.
Zoru başarmak Meziyet işidir. Buna katlanan, çabalayan kişide İYİ KİŞİDİR. Ötekisi de BOŞ KİŞİDİR.

Muzaffer Kolukısaoğlu